Türkiye, iki yarımadadan oluşan tam bir deniz ülkesidir. Ülke sınırlarımızın %80'inden fazlası denizlerle çevrilidir. Denizler, sahip oldukları canlı ve cansız kaynaklarla bitmez tükenmez bir servettir. Bu yüzden ekonomik ülkemiz yalnızca karaları değil, denizleri de kapsar.
Bu noktada, ekonomik deniz ülkemizi tanımlayan "Mavi Vatan" haritası ve doktrini; denizlerimize sahip çıkmayı, onları korumayı ve onlardan faydalanmayı ifade eder.
Bu kitap, denizlerdeki egemenlik haklarımızı tarihsel, hukuksal ve jeopolitik boyutlarıyla soru-cevap formatında, sade ve etkileyici bir dille ele almaktadır. Ayrıca eserde; temel kavramlar açıklanmakta, uluslararası hukukta emsal teşkil eden davalar incelenmektedir:
EGAYDAAK nedir?
Hangi adalar Yunanistan'a devredilmemiştir?
Gayri askeri statüdeki adaların silahlandırılması ne anlama gelir?
12 mil dayatması neden savaş sebebidir?
Mavi Vatan haritaları neden sadece çizim değil, bir hak iddiasıdır?
Hukuki hak ve gerekçelerimiz nelerdir?
Montrö Sözleşmesi nedir, ne değildir?
Yunanistan'ın iddiaları neden hukuksuzdur?
Bu kitap yalnızca akademik bir kaynak veya teknik bir denizcilik metni değil, aynı zamanda bir bilinçlenme çağrısıdır. Türk milletinin her ferdine "Neden deniz?" sorusunu sordurmak ve cevabını birlikte aramak için kaleme alınmıştır. Çünkü bu mesele sadece haritaların, donanmaların veya antlaşmaların değil; gelecek nesillerin bağımsızlığı, refahı ve onuru meselesidir.
Bugün Adalar Denizi'nde ve Doğu Akdeniz'de yürütülen hak mücadeleleri yalnızca diplomatik çekişmeler değil, deniz yetki alanlarımızın gaspına karşı verilen bir varoluş mücadelesidir. Kitapta, tarihî belgelerden uluslararası mahkeme kararlarına, Türkiye'nin resmî tezlerinden Yunanistan'ın sistematik ihlallerine kadar geniş bir perspektif sunulmaktadır.
Amacım, "Mavi Vatan"ın sadece bir harita değil; bir devlet politikası, güvenlik doktrini ve gelecek vizyonu olduğunu anlatmaktır. Bu yüzden "Soru ve Cevaplarla Mavi Vatan", herkesin anlayabileceği bir anlatım diliyle hazırlanan, bilgiye ulaşmayı kolaylaştıran bir başvuru kaynağıdır.
Bu kitabı yazarken yalnızca geçmişi değil, geleceği de düşündüm. Çünkü denizlerde kaybettiklerimizi yeniden kazanmak, kazanılanları korumak ve çocuklarımıza mavi bir gelecek bırakmak için bu önemliydi. Unutmayalım ki denizlerine sahip olmayan bir milletin bağımsızlığı tehlikededir. Denizde büyümeyen hiçbir devlet, cihan devleti olamamıştır.
Bu kitap, su üstündeki haklarımızın sesi, kara sularımıza çizilen sınırların ötesine geçen bir millî duruştur.
Büyük Atatürk'ün ifade ettiği gibi: "Denizcilik, Türk'ün büyük ülküsüdür."
"Mavi Vatan"ımıza, gelecek nesillerin refahı ve güvenliği için sahip çıkmak, hepimizin boynunun borcudur.