Kureyş tarihî rivâyet ve haberlerde büyük bir yere sahiptir. Bu durumun nedenlerinden biri Kureyşin Cahiliye Araplarının hac mahalli olan Kabenin bulunduğu Mekkeye hâkim olması sebebiyle Araplar nezdinde yüksek bir konumda bulunmasıdır. Ayrıca bu kabile mensuplarının Hz. Peygamberle olan akrabalıkları Mekke ve Medine dönemlerinde İslâmla olan bağları ve dinin yayılmasındaki rolleri de Kureyşin öne çıkmasının sebeplerindendir.

Bu çalışma oldukça kapalı ve karmaşık bir dönem olan İslâm öncesi Kureyş tarihini ele almaktadır. Kaynak ve vesikalara sahip olmadığımız bu döneme ilişkin bilgiler Arap tarihçilerin naklettikleri haberlere dayanmaktadır. Ancak bu bilgiler oldukça geç bir dönemde tedvin edilmiş dolayısıyla aralarına sayısız efsane ve açıklama karışmıştır. Rivâyetlerde geçen isimlerde olaylarda hatta olayların kronolojisinde birtakım ihtilaflar mevcuttur.

Yine de tek kaynağımız bu eserlerdir. Onları tamamen kabul etmemiz mümkün olmadığı gibi bütünüyle reddetmemiz de mümkün değildir. İşte burada araştırmacı rivayetleri ayıklama yanlışlarını giderme açık ve temiz bir şekil oluşturarak sahih tarihî vakalar şeklinde sunmak zorundadır.