Eser, yakın tarihte Urfa'nın Suruç ilçesinde yaşanan ve insanlık vicdanında derin yaralar bırakan bir adaletsizlik öyküsünü anlatıyor. Şenyaşar ailesine ait iş yerinin Yıldız ailesi tarafından basılmasıyla başlayan olaylarda, Şenyaşar ailesi fertleri dövülüp kurşunlandı. Yaralı hâlde hastaneye kaldırılan aile bireyleri, burada bir kez daha saldırıya uğradı; devlet kurumunun içinde, hastane koridorlarında, iki oğul ve bir baba işkenceyle, kurşunlarla en vahşi şekilde katledildi.
Eser, ölen iki oğlu ve eşinin ardından, mahkeme kapılarında, adalet saraylarının önünde, hatta dalaletin simgesi hâline gelen bir bakanın konutu önünde direnerek adalet arayan bir annenin feryatlarını, direnişini ve hak arayışını dile getiriyor. Sessizliğin çığlığına dönüşen bir annenin haykırışıdır bu.
Eser, yaşanan bu karanlık olayı yalın, akıcı, duygu yüklü ve gerçekçi bir dille okuyucuya sunuyor. Her satırı, insanın adalet duygusuna dokunan bir tanıklıktır.